top of page

Ruhun Sana Fısıldadığında: Sezgilerini Güçlendirme Rehberi

Sezgi, çoğu zaman sessiz bir bilgi hâlidir. Kaynağını açıklayamazsın ama içinden bir şey “bunu yap” ya da “buradan uzak dur” der. Bu ses bazen bedende bir gerilim, bazen zihinde ani bir fikir, bazen de durduk yere gelen bir yön duygusu olarak kendini gösterir.Önsezi, doğuştan gelen bir yeti olabilir ama sadece belirli insanlara ait değildir. Her insanın sezgisel yönü vardır; fark edilip geliştirilmesi gerekir.


Sezgilerini güçlendirmek için öncelikle zihinsel gürültüyü azaltman gerekir. Düşünce kalabalığı arttıkça sezgisel sinyaller bastırılır. Bu yüzden günlük hayatında küçük sessizlik alanları yaratmak önemlidir. Bu meditasyon yapmak zorunda değilsin; tek başına yürüyüşe çıkmak, müzik dinlemeden yemek yemek ya da telefonunu sessize alıp sadece gözlem yapmak da aynı etkiyi yaratır. Sezgi, durduğun yerden daha net konuşur.


Bazı insanlar sezgilerini duygularla karıştırır. “Korktum o yüzden yapmadım” bir sezgi değil, çoğunlukla geçmiş deneyimlerin tetiklediği bir tepkidir. Gerçek sezgi panik içermez. Net, kısa ve kararlıdır. O yüzden bir his geldiğinde kendine şunu sorabilirsin:“Bu bir içsel rehberlik mi, yoksa geçmişe ait bir korku mu?”Bunu ayırt edebilmek için bir yöntem: gelen hissi yaz. Üzerine düşünmeden. Sonra birkaç saat ya da gün sonra tekrar bak. Sezgi, genelde zamana karşı sabit durur. Diğer duygular ise hızla değişir.

Sezgileri geliştirmek için yapılabilecek en etkili egzersizlerden biri, günlük yaşamda küçük tahminler yapmaktır. Örneğin bir mail geldiğinde, açmadan önce içinden “bu iyi bir haber mi?” diye sor. Ya da bir toplantı öncesi “bugün gergin bir enerji mi var?” diye kontrol et. İlk aklına gelen cevabı not al. Doğruluk oranlarını gözlemle. Zamanla zihnin sezgiyi bastırmadan önceki o ilk dürtüyü tanımaya başlar.


Bedensel farkındalık da sezginin en açık alanlarından biridir. Bazı insanlar bir ortama girdiğinde omuzlarında ağırlık hisseder, bazıları mide kasılır, bazıları baş ağrısı yaşar. Bu tür tepkiler, bilinçdışının çevreyi yorumlama şeklidir. Bedenini tanı, hangi durumlarda ne sinyal verdiğini öğren. Bu sinyaller bir kere fark edilmeye başlandığında, güvenilir iç rehberlere dönüşebilir.


Rüya günlüğü tutmak da sezgileri açar. Rüyalar genellikle bilinçaltı sembollerle doludur ve sezgi burada çok aktiftir. Uyanır uyanmaz rüyanı yaz, özellikle “nedensizce tuhaf hissettiren” bölümlere dikkat et. Çünkü sezgi çoğunlukla o sahnelerde konuşur.

Bazı taşlar ve bitkiler de sezgiyi destekler. Özellikle ametist, aytaşı, labradorit gibi taşlar sezgisel açıklığı artırırken; lavanta, adaçayı ve defne gibi bitkiler zihni sakinleştirip sezgiyi netleştirir. Bu tür destekleri kullanmak, doğru ortamı hazırlamak açısından faydalı olabilir.

Sezgi gelişmek için zaman ve dikkat ister. Acele ettikçe değil, izledikçe gelişir. Zor kararlar alman gereken anlarda, içinden gelen ilk cümleyi dinle. Gerekirse yaz. Ve hayatına geri dönüp baktığında, en net bildiğin şeylerin çoğunun o ilk “biliyorum ama neden bilmiyorum” hâlinden geldiğini fark edeceksin.

bottom of page